cengiz kurtoğlu
genç olsak yine be!
daha lpg çıkmamış az yakıt tüketen türk arabalarında dinlesek yine o tınılı org seslerini...
ya da aliağa izmir arası seyirten petrol tankerlerine el edip de, dolu tanker ardımızda, ellerimizde sigara... yine kumar oynasak hayatımızla!
genç olsak yine be!
bir tek sansak dertleri. saf, elde edilmemiş sevgilinin kahpeliklerine dert yanarak eritsek tüm hüzünleri ve dünyanın en çilekeş insanı sanarak kendimizi, uyusak iki efes ekstranın ardında ve en özel ve erişilmez sanarak sabun kokulu bir çarşafta son bulan asiliğimizi, olması gereken bir erkek gibi göğsümüzde taşısak o yalancı bitirimliği...
genç olsak yine be!
bir sigarayı mavi mavi üfleyerek ersek tüm hayatın anlamına. veya iki bira üstü yavan akşamlarda erdiğimizi düşünsek... düşünmekle, düşündüğünü yapmak arasında bir fark olmasa. o farkın o kadar büyüdüğünü anladığımız o kekre zamanlardaki şu acıyı çekmesek. biz acı çeksek de yeganesi "daha yokluğunun ilk akşamında" çekilmiş olsa...
genç olsak yine be!
ulan cengiz kurtoğlu! ben babamı senin kadar dinleseydim adam olmuştum!!!