14 May 2008

Karıncalar ilk komünistlerdir


Her ne kadar komünizm, endüstrileşmiş bir ekonomik yapının ürünü olacaksa da, doğal yaşam itibariyle karıncaların, üretim araçlarının mülkiyetini kendi sınıfsal bünyelerinde toplamaları sonucu, ilk komunistler olarak anılmalarında bir mahsur yoktur. (Bu noktada üretim toplayıcılıksa - ki her birikim süreci bir şekilde üretimdir- buna endüstriyel bir mana katma gereği yoktur. Bu anlamda da üretim araçları karıncanın kendi organlarından mütevellittir) Yaratılışın proleterleri olarak da anabileceğimiz karıncalar, toplumsal olarak asker, işçi ve kanatlı karınca şeklinde bölünürler. Dikkat edileceği üzere, bu ayrım ekonomik tabanlı bir sınıfsal ayrım değildir. zira asker ve işçi karıncalar arasında da herhangi bir sınıf çatışması mevzu bahis değildir.


Sosyalizmin, "herkesin emeği kadar alacağı" ilkesi, karınca toplumunda ortak birikim sonucu "herkesin ihtiyacı kadar aldığı" gerçeğiyle, komünizme geçişin mantıki şablonunu bize sunar. Zira herkes ihtiyacı kadar almakta, ve bu ihtiyacın giderilmesi aşamasında herkes kendi emeği oranında sorumlu olmaktadır.


Kraliçe karıncanın varlığı, monarşik bir olgu gibi görünse de, karar mekanizmasında çok işlevsel değildir. O sadece karınca toplumunun üremesi için kendi emeğini sunmakta, ve birikimden pay almaktadır. (Karıncalar sevişerek üreseydi, bu sistemin ortaya çıkabilmesi mümkün olur muydu? Emin değilim) Belirttiğim gibi, kraliçe karıncanın monarşik bir çerçevede görünmemesi, karınca toplumunda devlet olgusunun da, sınıfsal çelişkiler giderildikten sonra ortadan kalktığının bir kanıtıdır. Tıpkı komünist düzende, bir yerden sonra devletin ortadan kalkacağı fikri gibi. Ayrıca karınca toplumu daha da ileri giderek, para kavramını, dolayısıyla algı ve sembollerle pekiştirilen tüketim gereksinimini de aşmış, daha ileri bir toplumsal mekanizma kurmuştur. Bu da göstermektedir ki, tez-antitez- sentez süreci bünyesinde, diyalektiksel bir algı ile, her zaman sorun yaratan "peki komünizm kendi anti tezini nasıl yaratacak?" sorusunu soranlara tokat gibi bir cevap olmuştur.


Bu perspektiften bakıldığında dünya tarihindeki ilk, tek ve belki de son komünist toplum yansıması olarak karıncaları göstermek hiç de abes değildir.